Uğur Dündar: Ben siyasi biri değilim

– Uğur Dündar: “Ben siyasi bir insan değilim”

Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Başkanı Uğur Dündar:

“Verilecek bir hesap varsa burada milletvekillerine vereceğim”

İSTANBUL – Fenerbahçe Yüksek Şura Divan Başkanı Uğur Dündar, Yargıtay toplantısında yaptığı konuşmada, “Ben siyasi bir insan değilim, hiçbir siyasi partiye mensup değilim. Milletvekili veya belediye başkanı olmayı hiç düşünmedim. En güvenilir kişi olarak seçilen ve halkımızın teveccühünü kazanan Uğur Dündar’dır” dedi.

Fenerbahçe Yüksek Mahkeme Divan Toplantısı Kalamış Faruk Ilgaz Tesisleri’nde yapıldı. Gündem maddelerinin oylanmasıyla başlayan toplantıda ilk konuşmayı Fenerbahçe Yüksek Divan Divan Başkanı Uğur Dündar yaptı. Siyasi bir kişilik olduğu yönündeki eleştirilere de yanıt vererek, “İnsanlar doğacakları coğrafyayı, cinsiyeti, ırkı, anne babayı seçemezler. Ancak destekledikleri kadrolar bir zorunluluk değil, bir tercih sorunudur: “Çocukluktan itibaren kimisi rengi, kimisi yıldız futbolcuyu beğeniyor, dolayısıyla o grubun isteyerek taraftarı oluyorlar. Bana gelince, Fenerbahçe’nin bağımsızlık ruhunu sevdim. İstanbul işgal edildiğinde kulüp binasının önündeki kayıkhaneden kara nakliyecinin vatanseverliği ve kararlılığı hoşuma gitmişti. Boyun eğmez Fenerbahçe’nin karakterini ve dayanıklılığını sevdim. Milletimize umut aşılamak için General Harrington ödülünü sevdim. General Harrington ödülüne bayıldım. Yıldırım Silahları Komutanı Mustafa Kemal’in kulüp günlüğüne bıraktığı bir çift mavi göze bayıldım. Camiamızı tesis, bina, demirbaş ve skordan başka bir şey olarak görmeyenlerin şanı. Günlük işlerinde Fenerbahçe’yi kullanmaya çalışanlar, benim siyasi bir insan olduğumu iddia ediyorlar. Bu argüman kullanılarak milletimizin hafızalarında yer etmiş olan adıma leke sürülmeye çalışılmaktadır” dedi.

“Verilecek bir hesap varsa burada vereceğim”

Haziran ayında yapılan toplantıda istifa ettikten sonra fikrini değiştiren Dündar, o gün yaptığı açıklamaya açıklık getirerek şunları söyledi:

“Bu akın bugünün sorunu değil, yakın tarihi bilen her Fenerbahçe taraftarı bu mekanizmanın nereden kurulduğunu, taşın nereden geldiğini çok iyi biliyor. Fenerbahçe’nin ruhu boyunduruğa uygun değil, tıpkı Türkiye Cumhuriyeti gibi, hiçbir zaman olmamıştır. ve asla siyasi parti olmayacağım.Şahsiyet değilim,hiçbir siyasi partiye mensup değilim.Milletvekilliği ve belediye başkanı olmayı hiç düşünmedim.Ben tarafsız haberciliğin oluşmasında emeği geçen Uğur Dündar. Türkiye’de yıllardır yapılan tüm anketlerde en güvenilir kişi seçilmiş ve halkımızın teveccühünü kazanmış, bakanlığa, başbakanlığa ve muhtemelen cumhurbaşkanlığına kapı açacaktır ben Uğur Dündar. her türlü siyasi öneriyi reddetti ve halkın gerçekleri öğrenmek için çıktığı meşakkatli yolda yılmadan yürüdü.İktidarı da muhalefeti de yeri geldiğinde eleştiririm, kimin imzasına bakmadan yapılan bütün güzel şeyleri alkışlarım. Çünkü başka bir Türkiye olmadığına yürekten inanıyorum. Hepinizin bildiği gibi Yönetim Kurulu’nda bazı kasıtlı olaylar oluyor. Olağan Mali Genel Kurul beni seçmedi. Fenerbahçe ruhunu içselleştiren ve bu uğurda bedel ödeyen Yüce Divan’ın akil üyeleri beni seçti. Verilecek bir hesap varsa ben size buradan veririm. Divan Toplantısına Başkanımız Ali Koç ile birlikte katılmamıza rağmen can güvenliğimizin sağlanamadığı söylendi. Mücadeleci ruhuna, kararlılığına, kararlılığına ve yiğitliğine rağmen bizzat şahit olduğum liderin de bir açıklaması olacaktır ama kendi adıma şunu söyleyebilirim; O sözlerin süreksiz bir rahatsızlıkla istem dışı söylendiğine, amacını aşan sözler olduğuna, slip-i lisan olduğuna inanmak istiyorum. Her gecenin bir sabahı olmadığını en iyi bilenlerdenim. Hayatı mafyalarla, umut tacirleriyle, ölüm çeteleriyle, hırsızlarla, hortumcularla geçen, tehdit edilen, ceketinin altında tabanca kabzası gösterilen, onurlu bir yaşamla adından söz ettiren Uğur Dündar; Canını Allah’a borçlu, emanetini almak isteyen o yiğit baba az kalsın çıksın, ben buradayım, meydan okumayı bekliyorum. Yüce Divan Divan Lideri olarak beni seçtiğiniz için teşekkür ederim. Güçlü bir aile olduğumuzu bize her zaman hatırlattınız, hepinize teşekkür ederim.”